“Kanser olmak istemiyorum, ailemde Alzheimer, Parkinson, multiple skleroz var korkuyorum, yaşlanmak istemiyorum. Doksan yaşında sudoku çözmek istiyorum. Karaciğerime iyi bakmak, depresyondan kurtulmak istiyorum. Hayatımın büyük kısmı bağışıklık sistemi hastalıklarıyla geçti, çok sık hasta oluyorum. Göz altındaki morluklar neden geçmiyor?” gibi şikayetleri olan herkes için hücrelerimizi nasıl destekleyebiliriz konuşuyor olacağız.
“İnsan oksijenle zehirlenen bir varlıktır.” Oksijen bize hayat verdiği gibi aynı zamanda yaşlandırır da. Hücre içinde enerji üretim görevini üstlenen enerji santrallerimiz mitokondrilerimizdir. Beslenme yoluyla aldığımız, sindirdiğimiz, bağırsaklardan emilimi sağladığımız gıdaların mitokondri içerisinde “oksijenli” ortamda yakılması sonucu ortaya çıkan enerji ile yaşamımızı sürdürürüz. Bu enerji üretilirken tıpkı bir fabrikada üretilen ürünler sonucu oluşan atıklar gibi vücudumuzda da çöpler/küller oluşur. Serbest oksijen radikalleri dediğimiz bu çöpler yüksek seviyelere çıktığında mitokondri ve hücre zarı, DNA için son derece zararlı etkilere sahip olmaya başlar. Oluşan çöplerin atılmadığını ve etrafa zarar verdiğini düşünün. Vücuttaki yapıları bozabilir, hücre ölümüne veya kontrolsüz çoğalmalara yol açabilir. Bu çöpleri temizleyenler ise antioksidanlardır.
Peki beslenmemizde antioksidan kaynağı hangi besinlere, gerekli durumlarda hangi besin desteklerine yer vermemiz gerekir?
Glutatyon, Koenzim Q10, Alfa lipoik asit, NAC ve daha fazlası…
Eğitim Tarihi ve Yeri:
Eğitim zoom üzerinden canlı olarak yapılacaktır. Satın alım sonrası eğitim linki mail olarak iletilecektir.