Çinko; bütün organizmalar için esansiyel olan bir eser elementtir. Ve birçok biyolojik oluşuma katılır. İnsanlarda büyüme ve gelişme önemli oranda çinkoya bağlıdır. Ve bugünlerde çok konuşulan; immun sisteme ikincil etkileri olan çeşitli organ fonksiyonlarını etkileyen 300’den fazla enzimin kofaktörüdür. Çinko doğuştan gelen bağışıklık hücrelerinin ve nötrofillerin gelişimi için çok önemlidir. Çinko yetersizliğinde makrofaj, fagositoz (hücre içi öldürme) ve sitokin üretimi olumsuz etkilenir. Bağışıklığın temel hücreleri olan T ve B hücrelerinin büyüme ve gelişimi olumsuz etkilenir. Aynı zamanda nükleik asit metabolizması ve protein sentezini etkiler, nükleik asit metabolizmasında yapısal bir role sahiptir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde çinko için önerilen günlük alım (RDA) kadınlar için; günde 8 miligram, erkekler için günde 11 mg’dır. Bunlar genel koruyucu dozlardır eğer eksikliği görülürse tedavi dozları daha farklı olabilir.
-Avrupa İmmunoloji Dergisi’ne göre; Vücudun bağışıklık sistemini düzenleyen T lenfositleri (T hücreleri) aktive etmek için çinkoya ihtiyacı vardır.
-Toronto Üniversitesi’nde yapılan ve Neuron dergisinde yayınlanan araştırmalar, çinkonun nöronların birbirleriyle nasıl iletişim kurduğunu, hatıraların nasıl oluştuğunu ve nasıl öğrendiğimizi etkileyen önemli bir rolü olduğunu öne sürdü. Bununla birlikte çinko beyindeki tat ve koku reseptörlerini de harekete geçirir aynı zamanda iştah üzerinde etkilidir.
-Open Respiratory Medicine Journal’da yayınlanan bir çalışmada, soğuk algınlığı ataklarının süresini yüzde 40’a kadar kısalttığı tespit edildi.
-Çinko, cildin bütünlüğünü ve yapısını korumada rol oynar.
-Oregon Eyalet Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, çinko depolarımızın dolu olmasının enflamatuar hastalık riskinin azaltılmasında çok önemli olduğunu buldular.
-Çinko, oftalmoloji arşivlerinde yayınlanan bir araştırmaya göre, Yaşlılığa bağlı Sarı Nokta Hastalığı’nın ve görme kaybının ilerlemesini geciktirmede yardımcı olan retinadaki hücresel hasarı önler.
-JAMA’da yayınlanan bir çalışmada akne tedavisinde çinkonun olumlu etkileri gösterildi.
-Dikkat eksikliği-hiperaktivite (DEHB)
-Osteoporozu önlemede
-Zatürreyi önleme ve tedavi
-Özellikle erkeklerde prostat kanserine karşı koruyucudur ayrıca cinsiyet organlarının gelişiminde rol oynar. Bazı çalışmalarda ve denemelerde de çinko eksikliğinin sperm kalitesinin düşmesi ile ilişkilendirmiştir.
-Antioksidan özeliktedir yani vücudu serbest radikallere karşı korur. Bu özelliği sayesinde beyinde ağır metallerin birikmesini önler dolayısıyla Alzheimer hastalığını da önler.
-Uzun süreli eksikliği kronik yorgunluğa neden olabilir.
Eksiklik
Normal olarak, çinko eksikliği, yetersiz beslenme alımından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, malabsorpsiyona, diyabet, malignite (kanser), karaciğer hastalığı ve orak hücre hastalığı gibi kronik hastalıklara da bağlı olabilir.
Çinko eksikliği belirtileri:
-iştah kaybı
-kansızlık
-yavaş yara iyileşmesi
-sivilce veya egzama gibi cilt hastalıkları
-anormal tat ve koku
-depresyon
-ishal
-saç dökülmesi
Çinko yetersizliğinin biyokimyasal göstergeleri:
-Plazma çinko düzeyi 70 mcg/dl altında,
-İdrar çinko düzeyi 150 mcg /gün altında ve
Çinkonun en iyi kaynakları ;
-Hayvansal yiyeceklerdeki çinkonun emilimi genellikle bitkisel yiyeceklerden daha yüksektir. Sadece bitkisel besinler alındığında çinko emilimi %10 iken dengeli, karışık bir beslenmeyle bu emilimi %40’a çıkarabilmek mümkündür.
– Kırmızı et, Hindi eti, Kabak çekirdeği, Sarımsak, Mantar, Bezelye, Fasulye, Barbunya, İstiridye, Yer fıstığı, Ispanak, Karaciğer, Peynir, Ceviz.